Ergonomi

Ergonomi terimi Yunanca iş anlamına gelen "ergos" ve yasa anlamına gelen "nomos" sözcüklerinden türetilmiştir. Ergonomi uyum, uygunluk anlamına gelir. Kişilerin çevre ile olan ilişkilerinde, yaptıkları işlerde, çalışmalarda, yolculukta ve oyunlarda ortama olan uygunluğu konu alır. Ergonomik uygunluğun sağlanması ile meslek hastalığı riski ortadan kaldırılabileceği gibi kişilerin üzerindeki stresde kalkar. Aynı zamanda insanlar işlerini daha kolay, hızlı ve doğru şekilde yaparlar. Fiziksel uygunluğun yanında psikolojik uygunluk ta kapsamdadır. Bu nedenle ergonomiye "insan faktörleri" denmesi de doğrudur.
Ergonomi insan kullanımına yönelik tasarım, çalışma ve yaşama koşullarının en uygun hale getirilmesini amaçlayan uygulamalar bütünüdür. Bu açıdan ergonomi iş, ürün tasarımı, ev yaşamı ve dinleme dönemi etkinlikleri ve bunlara yönelik üretimle ilgili olarak çevre ile kişinin etkileşimi olarak tanımlanabilir. Çeşitli iş ve çevre koşullarında insanın makinelerle ilişkinisi konu edinir. Bu ilişki kişinin bedensel, ruhsal özelliklerini göz önüne alır. İnsan eğilimlerinin, yeteneklerinin ve kısıtlılıkların bu ilişkideki rolü üzerinde durur. Bu değerlendirmenin sonucunda elde edilen verilerin insan-makine sistemlerinin tasarımında, işyeri ve çalışma ortamının düzenlenmesinde kullanılır. Ergonomi genel anlamda yaşamın insana uydurulmasını hedef almıştır.


     

Ergonomi  bilimi  insan  ve  sistemin  diğer  öğeleri  arasındaki  etkileşimleri  anlama  çabası içerisinde olan bir bilimdir. Meslek olarak kuramsal ilke, veri ve yöntemleri insan iyiliği ve sistemin genel performansını artırma amacıyla kullanır.

Ergonomiyle  ilişkili  sayılabilecek  ilk  uygulamalar  insanlar  çalışırken  hareket  ve  zaman ilişkisinin incelenmesi, iş talebine göre insan kapasiteleri ve kısıtlılıklarının belirlenmesi olmuştur. II Dünya savaşında özellikle insan hataları ile ilgili olarak pilotların gereksinimine cevap erecek çalışmalar ergonominin gelişmesini sağlamıştır. Ergonomi yada insan faktörleri insanlarla sistemin diğer öğeleri arasındaki etkileşimi konu edinen bilimsel disiplin ve insan iyiliğini ve bütün sistem performansını en iyi duruma getirmek  üzere  tasarımın  kuram,  ilke  veri  ve  yöntemlerini  uygulayan  meslek  dalıdır. Ergonomi alanında uzmanlaşan kişilere ergonomici (ergonomist) denir. Ergonomi uzmanları iş, görev, ürün, örgüt, çevre ve sistemlerin değerlendirilmesi ve tasarımıyla uğraşır. Temel amaçları  bunların  insanların  gereksinimi,  yeteneği  ve  kısıtlılıkları  ile  uyumlu  hale getirilmesidir. Ergonomiciler görev, iş, ürün ve çevrenin insanların gereksinimi, yetenekleri ve kısıtlılıkları ile uyum ağlayacak biçimde tasarımlanmasını ve değerlendirilmesini sağlar.

Ergonomiciler fiziksel, bilişsel, sosyal, örgütsel, çevresel ve geçerli diğer etmenleri tümelci bir yaklaşımla ele alır. Günümüzde ergonomiciler uzay ve havacılık, kaza analizi, bilgisayar program ve donanım geliştirmesi, iletişim teknolojisi, eğitim teknolojisi, adli psikoloji, resmi araştırma kuruluşları ve laboratuarları, grafik ve iletişim araçlarının tasarımı, sağlık ve tıbbi teknoloji tasarımı, sistem yönetimi, üniversiteler, kullanım elverişliliği araştırmaları, sanal uygulamalar, işyeri tasarımı vb gibi alanlarda çalışmaktadır. Ergonomiciler  sıklıkla  belirli  ekonomik  sektörlerle  veya  uygulama  alanlarıyla  birlikte çalışırken her uygulama alanı ergonominin devreye girmesini gerektiren yeni alanlar ortaya çıkarır.
Ergonominin  yoğunlaştığı  projeler  bir  çok  disiplinin  katkısını gerektirmektedir.
Dolayısıyla  söz  konusu disiplinlerin  mensupları  ergonomi  konusunda uzmanlaşabilirler.
-Fiziksel boyut ve biçim (antropometri ve biyomekanik)
-Fiziksel gereksinimler (fizyoloji ve biyoloji) 
-Vücut ritmleri (kronobiyoloji) 
-İnsan girdi karakteristikleri (fizyoloji, duyusal psikoloji, fizik) 
-Bilgi ve karar (grafik tasarım, psikoloji, bilişim bilimleri)
-Çevresel tolerans (biyoloji, psikoloji, adli) 
-Veri toplama, sağlama ve analizi (istatistik, iş yöntemleri, grafik tasarımı)
-Çalışma ve iş süreçleri (tasarım, mühendislik, yönetim, psikoloji) 
-Kültür ve güdülenme (psikoloji, sosyoloji) 
-Sistem tasarımı (sistem tasarım ilkeleri, afet çalışmaları)

Chapanis tarafından yapılan tanıma göre insan faktörleri verimli, güvenli ve etkili bir insan kullanımı sağlamak amacıyla araç, gereç, makine, sistem, iş, çalışma akışı ve düzeni ve çevreler tasarlamak amacıyla insan davranışı, yetenekleri, kısıtlılıkları ve diğer karakteristikleri ile ilgili bilgileri araştırır ve uygular.

Uluslararası Ergonomi Örgütü Haziran 2000 tarihinde yaptığı tanıma göre ergonomiyi ya da "insan faktörlerini" insan ve sistemin diğer öğeleri arasındaki etkileşimlerin anlaşılması ile ilgili bilimsel disiplin ve insan iyilik halini ve genel sistem performansını en uygun düzeyde sürdürecek biçimde kuram, ilke ve yöntemleri uygulayan meslek olarak tanımlanmaktadır.

Ergonomi çalışan insanları kişi, makine, işin talepleri ve çalışma yöntemleri arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamaya yönelik olarak inceleyen çalışma alanıdır. Bütün işler doğası ne olursa olsun insan üzerinde mental ve fiziksel stres yapar. Bu stresler mantıklı sınırlar içerisinde tutulduğunda, çalışma performansı tatminkar olur ve çalışanın sağlığı ve iyiliği sürdürülebilir. Eğer stres aşırı ise, hata, kaza, travma ve/veya sağlıkta kötüleşme durumları ortaya çıkar.

Ergonomi çalışma çevresindeki stresleri ve insanların bu streslerle uyumunu konu edinir. Ergonominin amacı fabrika ve ofislerin, mobilyaların, donanımların, araç gerecin ve iş taleplerinin insan boyutları, yetenekleri, beklentileri ile uyum içerisinde olmasını sağlamaktır. Ergonomi enterdisipliner bir alandır. Temel bileşenleri anatomi, fizyoloji, psikoloji, mühendislik ve tasarım ve yöntemdir.

Disiplinler arası bir alan olan ergonominin fiziksel ergonomi, bilişsel ergonomi ve örgütsel ergonomi olmak üzere üç ana özelleşmesi vardır.

Ergonomi insanların en yüksek düzeyde üretken, doyumlu ve güvenli hale getirmek üzere ürün, donanım ve sistem tasarımı ile ilgili en iyi yöntemleri bulmaya çalışır.

Tarihsel olarak ABD de insan faktörleri, Avrupa'da ergonomi olarak çıkmış, ayrıca mühendislik psikolojisi, uygulamalı yada deneysel psikoloji gibi terimler de kullanılmıştır. Psikoloji ve mühendislik tasarımını bir araya getirir. Psikoloji, mühendislik, bilgisayar bilimi, biyomekanik, tıp ve diğer birçok disiplinin katkısını alan bir daldır. Çoğu kez birbirinden farklı alanların arasında birleştriici ve bağlantı sağlayıcı bir öğe durumundadır.

1. Bilişsel Ergonomi:
Başlangıçta mühendislik ergonomisi olarak ta adlandırılmıştır. İşin bilgi işleme gereksinimleriyle ilgilenir. Başlıca uygulamaları hata olasılığını en azda tutarak insan performansını artırmaya  yönelik olarak kadran, kontrol ve bilgisayar programları geliştirmektir.


Bilişsel ergonominin mental süreçlerle (yani beynin yaptığı işle) ilişkili olduğu belirtildi. Algılama, bellek,  mantık yürütme, motor cevap, gibi öğelerle insan ve sistemin diğer öğelerinin etkileşimi açısından ilgilenir. Mental iş yükünün bileşenleri arasında karar verme, beceri ile ilişkili performans, insan bilgisayar etkileşimi, insanın karar güvenilirliği, iş stresi ve eğitimini insan sistem tasarımı ile bağlantılı olarak inceler.
Klasik ergonomi kitapları bunu açıklayabilmek için hava trafik kontrolünü verirler. Trafik kontrolörü çalışma istasyonunda bir yada birkaç ekran, telefon ve radyo ile bağlantılı çalışır. Bunların hepsi trafik kontrolörüne anlaması, yorumlaması, olabilecek sorunları kestirmesi, karar vermesi ve verdiği kararı iletmesi gereken  süreçle ilgili bilgiyi sağlar. Bilişsel ergonomiciler bu süreci değerlendirerek çalışma istasyonu, tüm sistem, eğitim ve çalışma istasyonunun bulunduğu çevreyi söz konusu sürecin düzgün ve güvenli olmasını sağlayacak biçimde düzenlenmesine çalışır. Bu nedenle ışığın ekranda parlamamasını sağlayacak şekilde aydınlatmayı sağlar. Temel amaç kontrolörün ekranı düzgün olarak görmesidir. Yine kontrolörün en az hata yapacağı çalışma süresinin ne olduğunu belirlemeye çalışır. Mümkün olduğu kadar otomasyonu artırarak kontrolörün dikkatini problemli uçak üzerinde yoğunlaştırmasına olanak verir. Böylece problemsiz uçağa dikkatini ayırması gerekmez.

2. Fiziksel Ergonomi:
Fiziksel etkinlikleriyle ilişkili olarak insanların anatomik, antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik karakteristikleriyle ilgilenmektedir. Dolayısıyla çalışma sırasındaki duruş özellikleri, işlenecek materyalle ilgili işlemler, yinelenen hareketler, işle ilgili kas iskelet sistemleri, güvenlik ve sağlık temel konularını oluşturmaktadır.

Fiziksel ergonomi çevremizde performansımızı etkileyebilecek fizik etmenleri konu edinir. Fiziksel terimi fizikçilerin kullandığı anlamda ısı, ışık, gürültü, toz kimyasallar vb. dir. Kişilerin rahat çalıştıkları bir termal konfor sınırı vardır. Ancak ağır iş yaptıklarında daha soğuk bir ortamı yeğlerler. Fiziksel ergonomi bu etmenlerin insan üzerindeki özellikle zararlı etkilerine ağırlık verir. Böylece insanların kendilerine zarar vermeyecek hatta ondan hoşlanacak ve mutlu olacakları bir fizik ortada bulunmaları için çalışır.

Fiziksel ergonomi açısından antropometri vücut boyutlarının ölçülmesi ve nitelendirilmesiyle ilgilenir. Antropometrik veriler elbise, mobilya, makine, araç gereç ve çalışma istasyonlarının tasarımcılarına önemli ipuçları verir. İş fizyolojisi: dolaşım, solunum ve iskelet sisteminin işin metabolizmadan sağlanacak enerji gereksinimlerine verdiği cevapları konu edinir. Bu disiplin iş talebi ve işçinin kapasitesinin uyumsuzluğuyla ilgili verilerden yola çıkarak yerel veya genel vücut yorgunluğunu önlemeyi hedefler. Biyomekanik, özellikle doku mekanik streslerine yanıt olarak insan dokusunun mekanik özellikleri ile ilgilenir. Bazı mekanik stresler belirgin travmalara yol açar. Birçok durumda makine koruyucuları ve kişisel koruyucu donanım gibi mühendislik teknikleriyle önlenebilir. Kimi travmalar ise daha sinsidir ve birikimsel zedelenmelere ve hastalıklara yol açabilir. Bu stresler vibrasyonda olduğu gibi dışsal, tendon gerilmelerinde olduğu gibi içsel olabilir.

Tavukların kesildikten sonra parçalanması işinde çalışan işçilerde görülen el ve parmaklardaki uyuşma ve karıncalanma, sebze hasadındaki hatalı duruş özellikleri nedeniyle çiftçilerde görülen bel ağrıları, hastayı yataktan tekerlekli sandalyeye oturtma uygulamasına bağlı olarak hemşirelerde görülen bel ağrıları vb. örnekler verilebilir.

Bu uygulamaların sonuçları kaza değildir (kaza öncede tahmin edilmeyen, beklenmeyen, aniden ortaya çıkan, mala zarar veren, yaralanmaya veya ölüme yol açan olaydır.

3. Örgütsel Ergonomi:
Örgütsel yapıları, politika ve süreçleri dahil olmak üzere sosyoteknik sistemlerin en uygun duruma getirilmesiyle ilgilenir. Konuları arasında iletişim, ekip kaynak yönetimi, iş tasarımı çalışma saatlerinin belirlenmesi, ekip çalışması, katılımcı tasarım, toplum ergonomisi, uyumlu çalışma, işbirliği içinde çalışma, yeni iş paradigmaları, örgütsel kültürü, sanal örgütler, tele iş, ve kalite yönetimi sayılabilir. Örgütsel ergonomi insanları ve işi en iyi etkiyi sağlayacak biçimde örgütlemeye çalışır. Sözgelimi hava trafik kontrolörleri örneği ele alınacak olursa özellikle yoğun tatil dönemlerinde vardiya çalışmasının işlevi azaltmayacak biçimde düzenlenmesi örgütsel ergonominin işidir.

İnsan, makine, iş gereksinimi ve çalışma yöntemleri arasındaki karmaşık ilişkiyi konu edinen ergonomi bilimi birçok bilimin sağladığı verilerden yararlanmak zorundadır.

İşin niteliği ne olursa olsun iş insan üzerinde değişik derecelerde stres yani zorlanma nedenidir. Ergonomiciler çalışma ve yaşama ortamındaki stresi ve insanın bu stresle baş edebilme çabalarını ya da uyumunu sağlayacak önlemleri araştırır. Kısacası hayatın insan üzerindeki zorlayıcı ve olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması ya da sınırlandırılmasına yönelik bütün çabalar ergonomi alanına girer.

Temel ergonomi özelleşmelerinin hedefleri şunlardır.

1. Fiziksel yönetim
2. Beceri yönetimi
3. Risk yönetimi
4. Zaman yönetimi

Psikososyal çevrede:
1. Sosyal
2. Kültürel
3. Yaşama biçimi

Fiziksel çevrede:
1. Fiziksel etkenler
2. Kimyasal etkenler
3. Biyolojik etkenler

Teknoloji alanında:
1. Ürün tasarımı (antropometrik, biyomekanik)
2. Bilgisayar donanım etkileşim yüzeyi tasarımı
3. Bilgisayar program etkileşim yüzeyi tasarımı

Ergonomi bütün bunları yaparken aşağıdaki etkenleri göz önüne alır:
1. Fiziksel faktörler: Çevre koşulları (eşyalar)
2. Biyolojik etmenler (vücut boyutları, vücut yetenekleri, fizyolojik süreçler)
3. Psikolojik etmenler (mental iş yükü, bilgi işleme, eğitim, güdülenme)
4. İş etmenleri (iş gereksinimleri (zaman, hız vb), iş tasarımı
5. Örgütsel etmenler   (örgüt tipi, örgüt iklimi, yönetim biçimleri)

Bu durumda “insan faktörleri” tanımına giren bileşenler şöyle sıralanabilir:

1. Bilişimsel araçların tasarımı
-İşlevlerin alt bileşenlerinin belirlenmesi
-İşlevlerin tanımlanması
-Kullanıcı bağlantı ve erişim   (uzanma, ulaşma) tasarımı -Kullanıcı rehberlerinin hazırlanması

2. Çevre
-Aydınlatma
-Gürültü
-Isıtma vb.

3. Kullanıcı farklılıkları:
-Yaş
-Görme durumu
-Vücut boyutları ve biçimi
-Özel gereksinimler

4. İş uygulamaları
-Görev ve iş tasarımı
-Kullanım kapsamı
-Örgütsel yapı
-Politika ve uygulamalar

5. Değerlendirme
-Kullanıcı gereksinimleri
-Prototip geliştirme
-Standartlar/mevzuat

6. Bilişsel öğelerin dışında kalan somut nesnelerin tasarımı -Çalışma istasyonu tasarımı
-Girdi/çıktı araçları
-Çalışma yeri tasarımı
-Sağlık ve güvenlik

7. Eğitim-beceri kazandırma
-Gerekli beceriler
-Deneyim
-Güdülenme
-Eğitim ve beceri kazandırma gereksinimi

Bütün bunları gerçekleştirilebilmesi için görevin yapılması, uygulanması, karar verme, izleme, düzeleme ve süreç, bilgilendirme aşamaları gerçekleştirilmek zorundadır.


Tasarım hataları, özellikle insan duruş özelliklerini göz önüne almayan tasarım yaklaşımları bel ağrısı başta olmak üzere önemli sağlık sorunlarına yol açar. Birinci şekilde hatalı çalışma alanı nedeniyle duruş özelliğinin nasıl bozulduğuna dikkat ediniz. İkinci şekilde basit bir ergonomik müdahalenin omurga ve duruş üzerindeki baskıyı büyük oranda azalttığı görülmektedir.

Ergonominin amaçları: 
1. Yürütülen işin etkililiğini ve etkinliğini artırmak: Kişi ile makineler arasındaki temel fark insanların hata yapmasıdır. Kişilerin hata nedenleri incelenecek olursa hatalar azaltılabilir. Bu yolla kullanım rahatlığı ve performans güvenilirliği artar. Sistemin verim ve etkililiği yükselir.
2. İşte istenir insan değerlerinin artırılması: Güvenliği, teknoloji kullanım rahatlığını artırır, operatörün yorgunluğunu azaltır, bireyin stresini artırır, kullanıcı doyumunu artırır, kişilerin yaşama kalitesini yükseltici etki yapar.

Kişiler erkek, kadın, çocuk ya da yaşlı, üretici ya da tüketici, sakat ya da sağlam, oluşlarına göre değişik özelliklere sahiptirler. Doğumlarından başlayarak çevre koşulları ve dış dünyadaki birçok durum ve araçla etkileşim ve ilişki içerisine girerler. Ortamın aydınlanması, ısısı, gürültüsü, çalışma ortamının boyutları, tasarımı, yerleşimi: kullanılan araç gereç ve avadanlıkların özelliği, mobilyalar, dinlenme etkinliklerinde kullanılan araç ve gereçler, günlük yaşamın birer parçası olan tüm araç gereç, makineler kişinin sürekli etkileşim içerisinde bulunduğu ve onu çeşitli şekillerde etkileyen çevre unsurlarıdır. Ergonomi tasarımda insanı merkez alan bir bilimdir.

Ergonomi kişilerin hayatının insana uygun hale getirilmesini (humanisation) amaçlar. İnsanların yaşama kalitesini yükseltir. Yakın çevrenin sağlık koşullarına uygun hale getirilmesi, bir takım tehlike olasılıklarının ortadan kaldırılması temel amaçtır. Çalışma saatlerinin düzenlenmesi, fizyolojik özelliklere uygun çalışma düzeni, kullanılan araç ve gerecin işe ve kullanan kişiye uyumunun sağlanması temel amaçtır. Birçok kaynakta ergonomi teriminin iş ve işçi uyumu olarak dar anlamda alınmasına rağmen yaşamın insansılaştırılması ya da insana uygun hale getirilmesi amacı esastır.


Yaşamın insansılaşması: 
İnsanlar ilk çağlardan beri daha iyi ve daha kolay yaşayabilmek için, deneme yanılma yöntemiyle de olsa ergonomi kurallarını uygulamaya çalışmışlardır. Ayakta yemek yiyen insanın oturarak yemek yemeye başlaması, daha sonra yerde değil bir taşın üzerine oturması, oturduğu taşı düzleştirmesi, yiyeceklerini bir başka taşın üzerine koyması, o taşın üzerini düzleştirmesi, daha sonra doğal araç ve gereci taklit ederek amacına daha uygun günlük eşyaların yapımını gerçekleştirmesi, kaldıraç olarak uzun bir kalas kullanması, cisimleri yuvarlak ağaç gövdelerinden yararlanarak taşımaya başlaması ve tekerleği bulması bunlara örnek olarak verilebilir. Yaşlandığında yürümesine yardımcı olması için eline bir ağaç dalı almış ve bu giderek baston haline gelmiştir. Topraktan kap kaçak yapmıştır. Önceleri açıkta yaktığı ateş için daha sonra bir ocak yapmış belki de mağaranın tavanındaki bir delikten çıkan dumanın kendisini rahatsız etmediğini görmüştür. Daha sonra da o deliği kendisi açarak baca yapmıştır.

İnsan yapısı gereği sürekli değişmek ve çevresini değiştirmek zorundadır. Ulaştığı hiç bir gelişim dönemi insan için son aşama olamaz. Sürekli daha ileri ve daha uygun koşulları yaratma çabası içerisindedir. Makineler, makine bataryaları olarak kabul edebileceğimiz fabrikalar, yer altından madenlerin çıkartılması bütün bu amaçlarını gerçekleştirmek için yapmak ve geliştirmek zorunda olduğu sistem ve uygulamaların temelidir. Çalışarak üretmek zorundadır. Üretirken yaratılan ortam koşullarından olumsuz etkilendiğini de görmektedir. Bu olumsuz etkileri de en aza indirmelidir. Kısacası insanlar ilk çağlardan beri dünyayı insana uygun hale getirme çabası içerisindedir. Bunu yaparken kendisine daha rahat ve kaliteli bir hayat sağlamak çabası içerisindedir. Bunun bedelini bazı olumsuz çevre etkileriyle de ödemektedir. Çünkü kendisi hala yaşadığı çevrenin ve koşulların efendisi değil onun bir bölümüdür.


Bu durumda ergonominin tanımında yer alan işin insana uygun hale getirilmesi çevrenin kısacası hayatın insana uygun hale getirilmesi aşağıdaki öğeleri kapsamaktadır

  • Çalışma ortamının olumsuz fizik koşullarının etkisiz hale getirilmesi ya da bunu etkisiz hale getirecek önlemlerin alınması.
  • Çalışma sürecinin insanın bedensel ve mental yeteneklerine uygun hale getirilmesi.
  • Araç gereç tasarımını kullanıma daha elverişli hale gelmelerini sağlayacak biçimde geliştirmek. 
  • İş yeri ortamının ya da günlük yaşama ortamının kendisine en uygun, duruma getirme
  • Çalışma koşullarını, saatlerini, biçimini insana en uygun hale getirme
  • İş temposuna, çalışma saatlerine ve monotonluğa bağlı olarak oluşabilecek zorlanmaların engellenmesi ya da en aza indirilmesi
  • Gerek iş gerek ev ve gerekse diğer etkinlikler sırasında yaşama ve çalışma kalitesini yükseltecek düzenek, ve düzeltmeleri yapmak
  • Bütün bu etkinlikler sırasında güvenliğini ve sağlığını tehlikeye düşürecek tehlikeleri ortadan kaldırabilecek önlemleri almak sayılabilir.



Bu durumda insan için tasarım, grup için tasarım, örgüt için tasarımdan söz edebiliriz:
İnsan için tasarım:

  • Çalışma istasyonu tasarımı 
  • Bilgi, beceri ve eğitim gereksinimleri 
  • Çevre 
  • Görev tasarımı 
  • Görev desteği 
  • Sağlık ve güvenlik konuları 
  • Yaşlı işçiler vb. 

Ekipler, çalışma grubu, çalışma postası için tasarım:

  • İş tasarımı, kültürel konular
  • Genel sistem ve durum modelleri
  • Ekip çalışmasıyla ilgili örgütsel öngörüler
  • Ekipler için teknik kaynaklar
  • Ödüllendirme yapısı vb. 

Örgütsel tasarım:

  • Global çalışma, kurala bağlı süreçler, kültürel konular -Sorumluluk, otorite ve katılım 
  • Yetenekleri geliştirme, örgütsel öğrenme, yaşam boyu bilgi yönetimi
  • Destek zinciri etkinliği
  • Gelişme ve yozlaşma vb.
J. Rassmussen 2000 yılında San Diego’daki “IEA” Kongresinde şunları söylemektedir:
”Son zamanlardaki büyük kazaların dikkatli bir değerlendirmesi, bunların hata ve yanılgıların rastlantısal olarak bir araya gelmesi sonucu değil, örgütsel davranışın güvenli işletimin sistemli biçimde güvenli işletimin sınırlarına kayması sonucu olduğunu görürüz. Büyük kazalar, farklı örgütlerde ve aynı zamanda farklı noktalarda yerel olarak en iyi yapan birçok karar vericinin kararlarının yan etkisidir”

Bu konu ergonomi açısından da giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu nedenle ergonomi alanında çalışanlar kaza ve afet sonrası analizlere giderek daha büyük oranda önem vermektedirler.

Ergonomi ve çalışma yöntem ve koşullarına müdahale
İnsan yaşamının büyük bir bölümünün çalışmaya ayrılması, işin insan yaşamındaki önemi, işyeri koşullarının sağlıkla çok yakın ilişkisi, ergonomi ilkelerinin bu alanda yaygın kullanımında etkin olmuştur. Bu nedenle kabaca yapılan bir ergonomi tanımından, ergonomi konusunun sadece işyeri ile ilgili olduğu kanısına varılabilir. Ancak doğuştan başlayarak bebeğin yattığı beşikten, evimizde oturduğumuz sandalyelere, masanın yüksekliğine, bıçak, tornavida ve çatalın ya da makasın sapına ya da ağırlığına kadar birçok faktör ergonomi biliminin konusudur. Ergonomi bu faktörleri insana en uygun biçimde belirlemeye çalışır.

Vinç kabininde oturan operatörün görüş alanı kazaların önlenmesi ve risklerin en aza indirilmesi için gerekli bir ergonomik müdahaledir. Üstteki şekildeki işçinin aşağıyı görebilmek için ne kadar zorlandığına dikkat ediniz.
İşyeri tasarımında kassal yorgunluğu, değişik zedelenmeleri önleyebilmek için uygun tasarım şarttır. İngiliz Ergonomisti John Hammond şöyle demektedir: ”Günümüzde endüstride kullanılan birçok makine çok iyi tasarlanmış ve hassas kontrol sistemlerine sahiptir. Ancak, sıklıkla bunlar öylesine yerleştirilmiştir ki, makineyi kullanan kişi, hem kontrol alanını görürken hem de etkin biçimde kullanabilmesi için zürafa gibi davranmalıdır”. 
Ergonomi bilimi veri ve yöntemlerinden yararlanılarak çalışma koşullarının iyileştirilmesi, amacın daha kolay ve etkin biçimde gerçekleştirilmesi, sağlık üzerindeki olumsuz etkilerin önlenmesi ya da ortadan kaldırılması mümkün olabilmektedir. Bu konuda değişik örnekler verilebilir.

Otomobil işçileri sendikası (UAW) makine montaj birimlerinde çalışmanın otomobil yan yatar durumda olacak biçimde tasarımların düzeltilmesini istemiştir. Böylece bir çukurun içerisinde elleri havada çalışma zorunluluğu ortadan kalkacaktır.

Otomobil işçileri sendikası (UAW) işçilerin arabanın altındaki çukura girerek elleri yukarıda gergin durumda çalışmalarını önlemek için arabaların yan yatırılarak onarılmasını sağlayacak bir düzenek yapılmasını sağladı.
Statik çalışma kassal yorgunluğun en yüksek olduğu çalışma biçimlerinden birisidir. Bu nedenle kasların dinamik etkinlikte çalıştığı bir çalışma biçimi yeğlenmektedir. Kimi zaman dinamik ve statik çalışmanın bir arada olduğu durumlar olabilir. Çalışanların el araçlarını bileklerini bükmeden, vibrasyon etkisinde kalmadan yapmaları sağlanmalıdır.

Hem statik hem de dinamik çalışmanın bir arada bulunduğu bir örnek. İşçinin statik gerilimi ortadan kaldırabilmesi için tahtayı bir mengeneye sıkıştırması gerekmektedir.


Eğilerek alma ve yükseğe kaldırma da önemli bedensel sorunlara yol açabilecek bir uygulamadır. Bu sorunların çözümü için ürünün alındığı seviyenin yükseltilmesi önemli katkılar sağlamaktadır.
Teknolojik ilerlemeye bağlı olarak ergonomiye yönelik ilgi giderek artmıştır. Sıklıkla maliyeti yüksek ve karmaşık sistemler başlangıçta insan faktörlerini göz önüne almadığında telafisi imkansız sorunlar yaratabilmektedir.

Teknoloji tasarımı özellikle aşağıdaki konularda yoğunlaşmıştır: 
1. Güdülenme 
- Sorumluluk ve görev 
- Otorite

2. Yönetim odası (pilot kabini vb dahil) 
- Yönetim kabini otomasyonu-işlevsel alt bileşenlerin dağıtılması
- Kadran ve kontrol panelleri 
- Süreç ve uygulamalar 
- Hatalar ve müdahaleler

3. Giyecekler, korunma ve sürdürme: 
- Mikroiklimler, fizyoloji ve psikoloji 
- Yararlanılabilme ve etkililik için tasarım
- Performans etkileri

4. Algısal performans ve karar verme 
- Duyuların algılanması-eylem karakteristikleri -Performansı biçimlendiren etmenler 
- Beceri kazanma ve yitirme 
- Durumun farkına varma ve içsel realite modelleri -Stres, yorgunluk ve iş yükü 
- Vurgulanmış realite 
- Kişiler arası ilişkiler

5. Teknikler 
- Gereksinimlerin tanımı 
- Tasarım desteği 
- Taklit desteği 
- Değerlendirme 
- Kalite güvencesi



Ergonomistler insanı etkinliğini azaltacak kapalı bir sistem ve etmenler halkası içerisinde değerlendirirler.
Genel amaçlar için insanların herhangi bir işi yapmalarını sağlayan sistemlerin tasarımı olarak tanımlanması elverişli olabilir. Bu özellikle insan makine ilişkilerinin tanımlanması açısından oldukça yararlı olmasına karşın “ergonomi” yaklaşımını sadece işyeri sınırları içerisinde bırakması tehlikesi vardır. Kuşkusuz tüm sistemler bir insan bileşeni ve yerel çevreye gömülü durumda bir makine bileşeninden oluşmaktadır. Ama bu makinenin insanın kullandığı her türlü aracı kapsayacak anlamda algılanması gerekir. Makinenin çevreyle birlikte ele alınması tüm insana özgü çevreyi kapsar. Çevre dışımızdaki her şeydir. Bu durumda insan makine ve makinenin içinde gömülü durumda olduğu çevre ilişkisi arasından en basit altı etkileşim bileşeni vardır. insan makineye baskın, insan çevreye baskın, makine insana baskın, makine çevreye baskın, çevre insana baskın, çevre makineye baskın olabilir. Dikkat ederse bu altı etkileşim türünün dördünde insan vardır.

Kolayca anlaşılabileceği üzere bir şey üretmek üzere insan ve makinenin birlikte çalışması gereken her sistemde bu süreçte yer alan kişilerin niteliklerini bilmeli bu bilgiyi tasarıma uygulayabilmeliyiz. Kişinin işini yapması hem fiziksel tasarımı ve hem iş kapsamını etkilemektedir.

İş açısından bakıldığında ergonomi iş sistemlerinin tasarımı ile güvenli ve etkili bir çalışma için gerekli insan gereksinimlerini karşılamayı amaçlar.

Bir ergonomik programın yapısı: 
Aşağıdaki şekilde ergonomi programlarının genel bileşenleri görülmektedir. Şekilden görüleceği üzere sağlık taramasını iş riski faktörü taraması izlemekte bu yolla yüksek riskli işler belirlendikten sonra iş analizi ve müdahaleleri yapılmaktadır.

Ergonomi programlarının genel bileşenleri
Bütün amaç iş uygulaması sırasında yüksek risk taşıyan iş alt bileşenlerinin belirlenmesidir. Burada iş sağlığı muayeneleri, taramalar ve doğrudan değerlendirmeler, kısacası eldeki tüm veriler ve sağlık değerlendirmelerinden yararlanılabilir. Risk faktör taramalarında çalışanlarla toplantılar yapılabilir, denetim listeleri kullanılabilir. Daha sonra yüksek riskli işin ayrıntılı değerlendirmesi ve risk faktörlerinin belirlenerek önceliklerin ortaya konması amaçlanır. Daha sonra söz konusu risk faktörlerinin değiştirilmesine yönelik mühendislik uygulamaları ve yönetimsel çözümler ortaya konur. İki haftalık ya da iki aylık pilot uygulama müdahalenin etkili olup olmadığını, ortaya yeni risklerin çıkıp çıkmadığını, verimin etkilenip etkilenmediğini belirlemeyi sağlar.

Süreç bilgisinin yakalanmasıyla ilgili uygulamalar bütünü (Murray Sinclair, The Ergonomics Soociety, UK, 2001)
Aşağıdaki şekilde da süreç bilgisini sağlamaya yönelik uygulamalar bütünü şematik olarak gösterilmiştir.
Bu durumda ergonomik açıdan işletmecinin sürece katkı yapabilmesi için birçok aracı sistemli olarak uygulamaya sokmuş olması gerekir.

Ergonomide kendine yardım süreci (Murray Sinclair, The ergonomics Society, 2001)
1988 de yayınlanan bir OECD raporunda “birçok işçi becerisinin yarı ömrü' nün 3.5 yıl olduğu belirtilmektedir. EUDGS, te l998 yılında “önümüzdeki on yıl içerisinde teknolojinin %80 oranında değişeceği” belirtilmekteydi. Bu süreç şimdi daha da hızlanmıştır. Bu nedenle ergonomi tanımı giderek çok daha geniş işlevsel tanımlar kazanmakta, ergonomiye katkı yapması gereken disiplinlerin sayısı daha da artmaktadır.

Ergonomik koruyucu önlemlerin maliyet-etkililik oranı: 
Kas iskelet sistemi hastalıklarının, çalışanların başka işle görevlendirilmesi ve eğitimi, verim düşmesi, kalite azalması gibi dolaylı etkiler tıbbi, sakatlıkla ilgili ve rehabilitasyon harcamalarının aşağı yukarı 3-4 katıdır. Çalışma istasyonu tasarımı ve süreçteki düzelmeler söz konusu harcamaların bir yıldan daha az sürede geri dönmesini sağlamaktadır. İşin yeniden tasarımı genellikle klasik kas iskelet sistemi hastalıklarının (tendinit ve karpal tünel sendromu gibi) azaltılması üzerinde yoğunlaşırken, ikincil olarak travmaların azaltılması yönünde de etki yapmaktadır. (İncinme, kırık ve burkulma gibi).

İş ve toplum güvenliği açısından ergonominin önemi giderek daha büyük oranda anlaşılmaktadır. Bu nedenle her iş kazasında ergonomik yetersizliğe bağlı etmenler araştırılmalıdır.