Kimyasal Risk Etmenleri

Kimyasallar yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Günlük yaşantımızda her an her yerde kimyasallar ile iç içe yaşamaktayız. Dünyada tonlarca kimyasal madde üretilmekte ve kullanılmaktadır. Tarımsal ilaçl.ar, gıda katkı maddeleri, boyalar, ilaçlar ve enerji üretiminde kullanılan yakıtlar bunlardan bazılarıdır.
Bu kimyasallardan korunmak ve doğru bir şekilde kullanmak için Dünya'da ve ülkemizde belli başlı kurallar koyulmuştur. Aşağıda bu kurallara kısaca değinilmiştir.
 
Faydalı bilgiler:
  1. Her kimyasalın bir Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS) mevcuttur. Bu forma malzemenin ne olduğu, insana ve çevreye olan zararları, acil önlemler, güvenli kullanım şekli ve imha şekli anlatılmaktadır.
  2. Avrupa birliği kimyasalları sağlık riski bakımından 3 şekilde sınıflandırmıştır.
    • Çok toksik
    • Toksik
    • Zararlı
  3. Türkiye'de kimyasal maddelerin sınıflandırılmasının yapıldığı kaynakların en başında "Patlayıcı, parlayıcı, tehlikeli ve zararlı maddelerle çalışılan işyerlerinde ve işlerde alınacak tedbirler hakkında tüzük" gelir.
  4. Teratojenler: Anne karnındaki çocukta kalıtsal olmayan bozukluklara neden olan kimyasallardır.
  5. Mutajenler: Genetik bozukluklara neden olan kimyasallardır.
  6. Oksitleyici kimyasallar: Diğer maddelerle, özellikle parlayıcı tutuşabilir maddelerle, temas ettiğinde çok fazla ısı açığa çıkaran egzotermik reaksiyon veren maddelerdir.
  7. Kimyasallar tutuşulabilirlik özelliğine göre ikiye ayrılırlar. Kolay tutuşabilen kimyasallarlar tutuşma noktası 21 dereceden küçük olan kimyasallardır. Tutuşabilen maddeler ise tutuşma noktası 21 ile 55 derece arasında olan kimyasallardır.
  8. Patlayıcı maddeler için tehlike işareti "E" ile ifade edilir.
  9. Toz 0.5 - 150 mikron büyüklüğünde olan katı parçacıktır. İnsan sağlığı için risk oluşturanlar 60 mikron altında olanlardır. Bunların büyük kısmı üst solunum yolunda tutulmaktadır. Sağlık için en tehlikeli olanlar 0.5 mikron ile 5 mikron arasında olanlardır. Bunlar akciğerdeki alveollere kadar ulaşarak kimyasal yapılarına göre etki ederler. Örneğin fibrojenik tozlar lif şeklinde olan tozlardır. Bu tür tozlar solunduğunda akciğerde fibrojenik yapı denilen şişlikler oluştururlar. Silis, asbest, talk ve magnezyum bu tür lifli yapıya sahip maddelerdir.
  10. Asbest çeşitli mineral silikatların jeolojik yapı süreci içinde yüksek basınç ve sıcaklık altında oluşturduğu kristalize bir grup minarele verilen isimdir.
    • Beyaz asbest (serpantin grubu): Kanserojen risk taşımadığı kabul edilmektedir.
    • Mavi, kahverengi, siyah asbest (saf serpantin ve amphibol grubu): Kanserojen riski bulunmaktadır.
  11. Talk, magnezyum silikat kayaların veya metamorfoz dolomitlerin değişmesi ile meydana gelen tabi bir hidrosilikattır.
  12. Karbondioksik rensiz, kokusuz bir gazdır ve mak değeri 5000 ppm'dir.
  13. Karbondioksit (Karbondioksit fazlalığından ziyade oksijen eksikliğinden kaynaklanır)
    • % 1 - 3 arasında orta sürede tehlikesizdir.
    • % 3 - 6 arasında baş ağrısı yapar.
    • % 6- 10 arasında baş dönmesi, görme bozukluğu yapar.
    • % 10 'dan sonra narkotik etki başlar.
  14. Karbonmonoksit renksiz, kokusuz ve şekilci olmayan bir gazdır. Çok zehirlidir.
    • % 0.01 (100 ppm) konsantrasyonunda uzun sürede baş ağrısı yapar
    • % 0.05 (500 ppm) konsantrasyonunda şiddetli baş ağrısı ve baş dönmesi yapar
    • % 0.2 (2000 ppm) konsantrasyonunda derin bir şuursuzluk ve nabız kaybı
  15. Hidrojensülfür %0.0001 miktarında tipik kokusu ile tanınır. Daha yüksek konsantrasyonlarda reseptörler felce uğrar ve koku alınmaz. Zehirlenme belirtileri 200 ppm/m3'te başlar. 600 ppm/m3'te ölüm gelir. Mak: 10 ppm veya 15 mg/m3
  16. Amonyak Mak: 25 ppm, Azotdioksit Mak: 5 ppm (9 mg/m3)